1 Haziran 2014 Pazar

SAO PAULO (25 Nisan-10 Mayis 2014)

KLM bu sene basinda Sao Paulo ve Rio`ya cok ucuz biletler satti. 490 EURO ya gidis donus bilet alinabiliyordu. Brezilya`da katilacagimiz fuar ucuz bilet donemine denk gelince, fuar tarihinden 1 hafta onceye bileti aldim. Boylece 1 hafta gezip 1 hafta da calismak icin vakit olacakti. Ilk hafta SERVAS uyesi insanlarda kaldim, fuar haftasi icin de AIRBNB ile bir apartman dairesi kiraladim. Seyahatim olayli basladi. Sabah 6 daki ucaga yetismek icin sabah 3 bucuk ta kardesimin oturdugu Cihangir`den taksiye bindim. Havalimanina hizli bir sekilde vardik, tam guvenlikten gecicem cep telefonumun olmadigini farkettim, takside unuttugumu anladim ve acayip telas oldum simdi taksiciyi nereden bulucam diye.. Cep telefonumda kalcagim insanlarin telefonlari adresleri emailleri.. telefonu kaybedersem sictim seyahette. Disari ciktim oradaki gorevli birinden yardim istedim. Aklimda sadece bindigim taksi duraginin Cihangir`de oldugunu kapisinda FINDIKLI taksi diye bir ibare oldugunu hatirliyorum. Yardim eden adam cep telefonundan internete girdi, taksi duraginin telefonunu buldu, hemen telefon ettik, taksi duragina bindigim taksiyi tarif ettim, telsizle adama ulastilar, adam 15 dakika sonra geri dondu. Dondugunde soyle sordu : Kardes niye kendi cep telefonunu aramadin ben gorunce acar cok daha kisa zamanda geri donderdim.. NE BILIYIM BEN O PANIKLE AKLIMA BILE GELMEDI ! Neyse bi 30-40 lira daha bayilip taksici ile vedalastik. Doktugum soguk terler havalimani klimasi ile uctu gitti.. Amsterdam ucusu kolay ve hizli oldu. Cikista pasaport kontrolu yaptilar ayakustu, sonra da devasa havalimani icerisinde Sao Paulo`ya gidecek ucagin peronunu buldum. Ucak %90 doluydu. Bos yerlerden birine kuruldum 2 kisilik koltuk isgal ederek rahat rahat yolculuk yaptim. Genel olarak servis ve yemekler iyiydi. Artik uzun ucuslarda corap vermiyorlarmis, ozel istek uzerine kulak tikaci ve de goz bandi alabildim. Birkac can sikici film izledim, 11 bucuk saat yol pek te hizli gecmedi. Genelde bilmedigim bir yere gittigimde icimde ufak bir korku olur, Brezilya icin de cok tehlikeli bir yer diye uyarmislardi bu da beni fazlasiyla gerdi yolculuk oncesi.. Brezilya`ya gidebilmek icin vizeye ihtiyac yok, ucakta bir kucuk form dolturtuyorlar o kadar, pasaport memurundan da gecmek zor olmadi neden geldin nereye geldin sorulari hic yoktu sagolsunlar. Sao Paulo havalimani eskimis bir havalimani, doviz bozdurmak istedim sora sora 2 tane yer buldum, ama acaip bir komisyon istediler ustelik kurlari da accaip dusuktu agzim ucukladi. Ilki 50 dolar bozmak icin 30 real digeri de 20 real para istediler. YUH dedim. Pasa pasa 20 real (20 lira) verdim 50 USD (100 lira) bozmak icin. Faturasiz (prepaid) brezilya cep telefonu sim karti bakindim ancak oyle bir sirket yoktu.. Ev sahibimin tavsiyesi uzerine havalimanindan cikista hemen sag taraftan kalkan belediye otobusune (sanirim 257 numara idi) bindim TATUAPE metro istasyonuna gitmek uzere, bilet fiyati 4,5 real (4,5 lira). Turk Lirasi Brezilya Real kuru neredeyse birebir o yuzden alisveris para hesabi kolay. 2 hafta sonra donuste taksiyle donduk sehir merkezinden havalimanina 100 real (lira) tuttu bilginize. Isterseniz HAVAS tipi ozel otobusler de var o da 35 real (lira) tutuyor. TATUAPE istasyonu da ana istasyonlardan biri dev gibi, birden fazla hat kesisiyor, bir karmasa bir cumbus, ev sahibi de rahat bir adammis, kendisini bulana kadar akla karayi sectim. Once metro hattinin son duragina vardik (Artur Alvim duragi) oradan da otobuse bindik o da bir 15-20 dakika..Sonra da bir 10 dakika yuruyus mahalle aralarindan..anlasildi ki sehirin baya bir disinda yasiyormus. Ev varos bir mahallede, azicik tirstim. Birkac demir koruyucu kapiyi gectikten sonra eve girdik; etrafta bir kedi var, garajda da bir kopek (Nino). Bana sisme bir deniz yatagi cikardi, once onu sisirmek ile ugrastim zaten 24 saattir yoldayim bayilcam yorgunluktan bitsin istiyorum bu iskence bir an evvel. Evin salonu benim odam oldu, zaten 2 odali minicik bir ev, sanirim 11 gibi yatabildim o gece.. Sabah 6 ya kadar uyumusum, saat farkini dusununce benim icin bir rekor. Ev sahibi saat 9 gibi uyandi. Beraber manava gittik sebze meyve aldik. Gunduz gozuyle anladim ki mahalle fakir bir mahalle ama tehlikeli birsey gorunmuyor. Eve geldik kahvalti ister misin dedi, ben de evet dedim. Bir dilim ekmege tereyagi surdu kizartti bir de kahve yapti, afiyetle yedi, dedim bu ne, sizde domates peynir recel bal yumurta falan yenmez mi, yemezmis aliskanligi yokmus hem de kilo yapiyormus. Zorlan peynir ve de marmelat cikartirabildim. Sana biraz sehri gezdireyim dedi, yine once otobus duragina yuruyus 10-15 dakika otobus yolculugu, oradan da yarim saat metro sehir merkezine ulasabildik, bu yuruyus-otobus-metro rutinini 3 gun boyunca tekrarlardim gidip gelirken. Ilk baslarda zorlandim ama seyahatin geri kalani icin kondusyon oldu cunku en zorundan baslamisim tecrubeye.. Ilk olarak SAO BENTO ya gittik kemeralti gibi bir yer, acik havada isporta tisortler sortlar hediyelik esyalar, acaip bir kalabalik. Etrafta da bir suru polis. Oradan SE KATEDRALI nin oldugu meydana dogru yuruduk. Yolda 2 cafeler ve restoranlar coktu. CACHACARIA DO RANCHO diye bir cafede cok guzel canli muzik vardi 4-5 kisilik bir gurup. SE KATEDRALI nin onu surekli dolu oluyor, evsizler, serseriler, birseyleri protesto eden guruplar. Katedralin ici cok gorkemli dev gibi vitraylar, acaip altindan yapilmis mozaikler.. Katedral ziyaretinden sonra LIBERDADE mahallesine yuruduk. 100-200 yil once buraya yerlesmis japonlarin mahallesi. Japonyadan ithal edilmis envai cesit urunler satiliyor magazalarda, yer adlari japonca karakterlerle yazilmis kimi yerlerde.. Cumartesi gunleri de panayir gunuymus hem sokakta seyyar yemek standlari kurulmus hem de tutsu tisort canta satan standlar vardi. Pazar gunu IBIRAPUERA Park`ina gittim, ev sahibim bir tiyatroya gidecekti o yuzden ayri takildik. IBIRAPUERA parki pazar gunu tam bir senlik yeri, mutlaka gidilip gorulmesi lazim. Patenciler kaykaycilar icin ozel bir alan ayarmislar ben hic bu kadar cok kaykayci gormemistim ve de duymamistim (acaip gurultulu bir sey) Acik hava konserleri duzenleniyor. Ben oradayken BANDA ALANA diye bir perkusyon gurubu konser veriyordu, gencecik cocuklar super enerjik ve pozitif, kipir kipir bir konser verdiler, herkesi de dans ettirdiler. Bu arada etrafta dolasan gencler o kadar alternatif ve degisik tipler ki bizim Turkiye`de sokakta dolasan gencler dersiniz ki askeri duzen giydirilmis taranmis. Envai cesit dovme piercing punk saclar. Bu benzetmeyi nerede okumustum hatirlamiyorum ama Brezilya`da kadinlar 3G sergileyerek dolasiyor. Bu ne demek ? Bir kere her taraf bingil bingil GOGUS, kocaman GOBEK, tas gibi GOT. Kesinlikle kimse 3G sini saklamak derdinde degil tam tersine alayina teshir. Kadinlarda gogus dekoltesi sankim sart, bir de herkes tayt (tight) giyiyor gibime geldi. Gobek konusuna gelince insanlarin beslenme ve spor konusunda problemleri oldugunu dusunuyorum, Turkiye`ye kiyasla insanlar acaip sisman ve gobekli.